Web sitemize hoşgeldiniz, 18 Nisan 2024
Bilgiyum
Anasayfa » Tarih » Gelmiş Geçmiş Dünyanın En Zengin Adamı: Mansa Musa

Gelmiş Geçmiş Dünyanın En Zengin Adamı: Mansa Musa

Gelmiş Geçmiş Dünyanın En Zengin Adamı: Mansa Musa

Mansa Musa (Hükümdarlık 1312-1337), günümüz değeriyle 400 milyar dolarlık bir servetle dünyanın bugüne kadar gördüğü en zengin hükümdardır. Yaklaşık 60.000 kişilik Hac kafilesiyle gittiği her yerde parayı savurgan bir şekilde harcamış ve sadece yol üzerinden geçerken Mısır’ın 12 yıllık ekonomisini düzeltmiştir. Genelde Afraika tarihi hakkında fazla bilgi verilmez sanki orada herhangi bir ülke kurulmamış, ticaret yapılmamış imajı insanlarda yerleşiktir. Ama bunun tersini hem Avrupa’ya hem İslam Alemi’ne kanıtlayan kişi Mali Kralı Mansa Musa’dır. Mali ve çevresindeki altın yatakları sayesinde inanılmaz bir servete kavuşan sultan aynı zamanda dindar bir müslümandır. Küçük yaşta yanlışlıkla annesinin ölümüne sebeb olan Mansa Musa bu yüzden asla kendini affetmemiştir. Bu yükün altından kalkmak için sürekli oruç tutmuş, hayır işlerine büyük önem vermiş ve en önemlisi din alimlerinin tavsiyesiyle Hz.Muhammed (s.a.v.)’in mezar’ı şerifine büyük bir hac düzenlemiştir. Bu kafilede 2.000 ton altın, 80 deve, 500’den fazla köle, cariyeler de dahil olmak üzere 60.000 kişidir. Bu neredeyse bir orduya eşittir. Mali sultanın servetinin kaynağı ilk başta tuz ve altındı. Yaptığı seferler de Mali için büyük servet kaynağı olmuştur. Ülkenin sınırları doğuda bakır madenleriyle ünlü Nijer’e Batı da Tekrur’e, Güney’de ormanlık bölgesiyle Volta Calon’a ve en önemlisi Kuzey kısımdaki Sahra’nın tuz madenlerine uzanıyordu. Mansa Musa akıllı oynamıştı. Hac sırasında eğer kafile bir şehirde durursa Mali Sultanı oraya bir camii yaptırıyordu.

Bir gün yolu sıralar Kahire’ye hükmeden Memlük Sultanı’nın huzuruna çıkar. Protokol gereği Mümlük Sultanı’nın önünde eğilmesi gerekiyordu. Mansa Musa’nın cevabı ise aynen şöyleydi;
“Ben ancak Allah’ın huzurunda eğilirim.” Orda Memlük Sultanına çok değerli hediyeler ve hazineye bol miktarda altın bağışlayarak ayrılmıştır. Memlük Sultanı, bu yabancı diyarlaradan gelen konuğuna ve altınlarına hayran kalıp ona Mısır’da kaldığı süre boyunca bir saray tahsis etmiştir. Mansa Musa ve Hac kafilesinin Mısır’da kalışı ise ayrı bir olaydır. Mali kralı ve halkı yaptıkları tüm alışverişlerde kat kat daha fazla para vererek, sürekli hayır işleri yaparak bir anda ülkede enflasyona sebeb olmuştur. Ülkede bir anda altının değeri düşmüştür. 12 Yıllık dönem boyunca ekonomi böyle kalmıştır. Bu duruma Venedkli Tüccarlar bile ülkelerine yazarak Mali krallığının yeni bir ticaret merkezi olacağını duyurmuşlardır. Mansa Musa yolcuğuna devam ederken geçtiği yerlerden Hac için gittiği yerlerden Hacılar için topraklar ve mülkler satın almıştır. Sonunda Mekke’ye gelen Sultan bir yandan da halkı ve hacıları sevindirmiştir. Dönüş yolunda talisizlik Malileri vurmuş ve bedeviler tarafından saldırıya uğramışlardır. Parasız kalan Mali kralı eve dönebilmek için, Mısır tefecilerden borç almak zorunda kalmış ve döndüğünde kat ve kat fazlasıyla ödemiştir. Bu Hac seferini birçok olayı tetiklemiştir. İlk başta Afrika, Avrupa tarafından tanınmıştır. Mali kralının ölümünden iki yıl sonra Angelina Dulcert tarafından çizilen bir haritada resmedilmiştir. Esas popüler olan, Mansa Musa’nın elinde bir altın parçası ve ve altın bir asayla 1375 yılında Abraham Cresques tarafından çizilen Catalan Atlası’ndadır.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz